Kategori: KADER KONUSUNDA ANLAŞILAMAYAN HUSUSLAR

KADER İLE İLGİLİ ANLAŞILAMAYAN HUSUSLAR-2

Kader konusu çok derin bir konu ve anlaşılması, anlatılması oldukça zor bir konu. Öncelikli olarak anlaşılamayan konu maalesef zaman konusu, rabbimiz bizim gibi zamanı yaşamaz o zamanın yaratıcısıdır, yani rabbimiz için herşey olup bitmiştir, bizim anlayacağımız şekilde.İkinci konu Allah herşeyi bilir, geleceğide bilir. Rabbimiz cehenneme gideceğimizi bilebile bizi neden yarattı sorusuna gelince, cehennem niye yaratıldı? insanlar ve cinler için yaratıldı rabbimiz insanı yaratıp sonra günah işlediğini görüp ben yanlış yapmışım madem öyle cehennemi yaratayım orda azap çeksinler demedi. Allah hata yapmaz. Rabbimiz tabiki seçim yapmayı bize bırakmıştır, bizim seçimlerimize göre yaratmaktadır. Biz Rabbimizin herşeyin yaratıcısı olduğunu unutmayalım yani irademizin isteklerimizinde yaratıcısıdır ve herşeyi bildiğini unutmayalım, Rabbimiz gelecekte olacak herşeyi bilir.
Rabbimiz için zaman zaten olup bitmiştir yani kim cehennemlik kim cennetlik bellidir. Ruhların ilk yaratılmasıyla cennet cehennem hayatına geçmemiz arasında Allah için bir anlık bile fark yoktur, çünkü Allah için zaman farkı yoktur zamanı rabbimiz yaratır ve Allahu teala acaba ne olacak diye merak etmez ve kime ne yapacağını zamanla düşünerek, kararsız kalarak belirlemez bizim ne karar vereceğimizi bilmeyerek kararlarımıza göre ileri bir zamanda duruma göre hüküm vermez.
Herşeyin bir kaderi vardır rabbimiz “Biz herşeyi bir kaderle yarattık” buyurmaktadır. İnsanında bir kaderi vardır çok küçük gibi görünen bir kararımız bütün hayatımızı etkileyebilmektedir bazen, her hamlemiz yeni sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Tabiki kurtuluşa ermek için çalışacağız, rabbimiz sonsuz merhamet sahibidir, bir annenin çocuğuna gösterdiği merhametten daha çok merhamet sahibidir tabiki bize irade vermiştir ve bizim irademize göre yaratmaktadır, burda anlatılmak istenen kader kavramı anlatılırken Allahın herşeyi bildiğinin unutulmamasıdır.
Son olarak kadercilik anlayışı müslümanları bugünkü duruma düşürmüştür, buda ilginç bir durumdur kadere aşırı derecede bağlanmak neden yerinde saymaya sebep olur? Kaderde böyle bir şey yoktur bizim irademize göre rabbimiz yaratmaktadır, biz çalışarak irademizi göstermezsek bu nasıl kadercilik olabilirki; bence bu tembelliğe bir bahanedir, kaderin yerinde saymayla veya gelişmekle bir alakası olmamalıdır, biz rabbimizin herşeyin yaratıcısı olduğunu ve herşeyi sonsuz ilmiye bildiğini unutmamalıyız. Rabbimiz herşeyi bilmektedir ve herşeyi yaratmaktadır tabiki ama bizi izlemektedir, her an bize bizden daha yakındır, bir sonraki kararımızı bir sonraki hareketimizi, irademizi nasıl kullanacağımızı izlemektedir; herşeyi görmekte ve duymaktadır. Biz Allah için çalışmalıyız ve hatalarımıza günahlarımıza tevbe edip günahlarımızdan dolayı af dilemeliyiz rabbimiz sonsuz rahmet sahibidir.

KADER KONUSUNDA ANLAŞILAMAYAN HUSUSLAR

Bütün güzellikler Allahtandır ve bütün kötülükler bizim elimizdendir demek bizden kaynaklanır demektir yoksa iyilikleri, güzellikleri de yaratan Allahtır kötülükleri, çirkinlikleri yaratan da Allahtır ve bu kötülükleri cezalandıracak olan da Allahtır. Maalesef Allah için zaman kavramının olmaması anlaşılmıyor. Allah şartları yaratıp sonra acaba neyi seçecek diye bilgisizlikten kaynaklanan bir merakla beklemez, bu acizliktir Allah için haşa acizlikten bahsedilemez. İnsanın iradesi yokmudur? vardır. İnsan kendi seçimlerini yapmaz mı? yapar. İnsanlar kötülükler yapar ve bu kötülükleri biz mi yaratıyoruz? haşa bizden kaynaklanır doğru ama biz yaratmayız, Allah böyle kötü bir kader yaratabilir mi demek çok ilginç Allah yaratmıyorsa kim yaratıyor peki? insanlar mı yaratıyor? hayır Allahtan başka yaratıcı yoktur.
Allahın bir şeyi bilmemesinden bahsedilemez, Dünyaya gelmeden kimin cennete kimin cehenneme gideceğini de bilir; kimin nasıl imtihan edileceğini, hangi seçeneklerle karşılaşacağını, özgür iradesini nasıl kullanacağını da bilir.Çünkü bunları yaratan zaten odur. Ve bunlar zaten olup bitmiştir Allah için. Zamanı yaratılanlar yaşar, Allahın zamana bağlı olması düşünülemez, zamana yaratılanlar bağlıdır, zaman dediğimiz sürekli yaratma halinde olan rabbimizin karşımıza çıkardıkları yani yaşadıklarımızdır ve rabbimiz bizi sürekli izlemektedir, herşeyi görmektedir.
Madem herşey önceden belli bizim birşey yapmamıza gerek yok diyenler de komik duruma düşmektedir çünkü bu söyledikleride kaderlerinde belliydi zaten. Allahın herşeyi bilmesi boşuna amel etmemiz, yaşamamız anlamına gelmemektedir: Allah bizim amellerimizi takip etmektedir, izlemektedir, biz de kendi hayatlarımızı yaşamaktayız ve rabbimizin yaratışındaki muhteşem kudretini izlemekteyiz.

HİÇ ŞÜPHESİZ BİZ HERŞEYİ KADER İLE YARATTIK(KAMER-49)

Allahu teala kainatta ve ahirette herşeyi bir ölçü ile yarattığını buyurmaktadır. Ölçü olarak meali verilen ise kaderdir. Kader Allahın herşey için takdir ettiği ölçüdür. Kafirlere hakkettikleri azap verilirken Allahın takdir ettiği ölçüde ateşe sürülecektirler.Allah ”Hiç şüphesiz, Biz her şeyi kader ile yarattık. (Kamer Suresi,49)” buyurmaktadır. Yani herşeyi belirli bir ölçüde yarattık anlamındadır. Bahsettiğimiz gibi kader kelimesine ölçü anlamında meal verilmektedir. Önceki ayetlerde ise kafirlerin cehenneme sürüleceklerinden, ateşlere atılacaklarından, sapıklık ve ateşler içinde olduklarından bahsetmektedir. Kafirlerin kendilerini sayıca ve kendi aralarında ve diğer kabileler ile yardımlaşma bakımından üstün görmeleri, fakat hezimete uğrayacakları ve kıyamet gününün kendileri için daha dehşetli olduğu anlatılmaktadır. Bu ayetlerde Allahu tealanın herşeyi bir ölçü ve denge ile yarattığını görmekteyiz. Allahu tealanın ölçüyü belirlediğini dengeyi belirlediğini, belirlediği ölçü ve dengeye göre sonucu karşılığını takdir ettiğini yarattığını görmekteyiz. 50. ayette gördüğümüz gibi ”Emrimiz ancak bir tek emirdir. Göz kırpması gibidir. (Anında gerçekleşir.)” Allahu teala bu dengeyi ölçüyü bizim anlayacağımız şekilde bir göz kırpması ”gibi” ifade etmiştir. Bu ölçü ve denge Bedir savaşında görülmektedir. Kafirler ”miktar” olarak müminlerden fazladır ve ayette belirtildiği gibi biz yardımlaşan bir topluluğuz demektedirler. Fakat takdir eden,yaratan, Allahu tealadır zaferi veren Allahtır.Sayıca çok az olan müslümanlar Allahın yardımıyla, herşeyi bir kader ile yaratan, herşeyin ölçüsüsünü sadece kendisi belirleyen Allahın yardımıyla savaşı kazanmışlardır. Herşeyde olduğu gibi bu savaştada miktarı Allahu teala belirlemiş, zaferi kazanacak grubu seçmiştir. Yoksa zaferi sayılar veya yardım alma ve techizattaki üstünlük belirlemez bunun örneklerini tarihte görmüş bulunmaktayız. Takdir eden Allahtır hangi mikdardaki gücün savaşı kazanacağınıda Allah belirlemiştir çünkü herşeyin mikdarını, kaderini Allah belirlemektedir. Allah dilerse sayısal olarak üstün olan gruba zafer verir dilerse iman eden gruba zafer verir. Yine ayeti kerimede ”Şüphesiz suçlular (müşrikler) sapıklık ve ateşler içindedirler.”(47) buyurmaktadır. Sapıklık içinde dalalet içinde bulunanlar derecelerine göre ateşin içindedir yine burda Allahu teala dalaletin karşılığının ölçüsünü takdir etmiştir. Daha sonraki ayetlerde ise kafirler için kıyametin ”daha” dehşetli olduğundan bahsetmektedir yani yine bir miktardan daha dehşetli olduğundan bir ölçüden bahsetmektedir. Bu ayetlerdede görüldüğü gibi(Kamer 44-50) Allah herşeye bir ölçü yaratmaktadır, herşeyi bir ölçüyle yaratmaktadır, miktarı belirlemekte ve Bedir savaşında görüldüğü gibi hangi miktara zafer vereceğini sayısal olarak çok olan biz yardımlaşan bir topluluğuz diyen kafirlere mi yoksa sayısal olarak az olan diğer çevresindeki kabilelerden destek göremeyen gruba mı zafer vereceğini takdir etmektedir. Herkesin karşılığını takdir etmektedir dalalet içinde bulunanların ateşler içerisinde bulunduklarını, ateşler ifadesinin genel bir ifade olduğunu görmekteyiz herkesi dalaletinin seviyesine göre ateşe atacaktır. Kamer suresi 49.ayette bu hususlara Allahu teala vurgu yapmaktadır herşey ifadesine vurgu yapmaktadır 50. ayette herşeyin bir göz kırpması gibi çok çabuk şekilde(tabi bu bir benzetme Allahu teala için zamansal bir sınırlama yoktur göz kırpması gibi burda çok çabuk bir şekilde olduğunu ifade etmektedir) herşeyin kendisi için belirlenen ölçüde takdir edildiğini görmekteyiz.