Kategori: ASTROLOJİ

ASTROLOJİ-2

Gezegen etkilerini incelediğimiz zaman anlaşılabilir bir mantığa oturmaktadır. Güneş ve ayın dünyamız üzerindeki somut etkileri, diğer gezegenlerin üzerimizdeki etkilerini anlayabilmek için örnek olarak verilebilir. Fakat ev sistemleri ve arap noktaları gibi konular daha farklı bir mantık çerçevesine oturmalıdır.
Hint astrolojisi farklı olmakla birlikte modern astrolojide koç burcu ilkbaharın başlangıcıyla başlar, her sene ilkbahar başlangıcı(kuzey yarımküreye göre) geriye doğru gitmektedir örneğin M.Ö.2000 yılında 8 Nisan tarihini göstermektedir. Modern astroloji; Güneşin, Dünyamız üzerindeki somut etkilerinden birisini ;ilkbahar başlangıcını esas alarak burç sıralamasını başlatmaktadır. Koç burcu ilkbaharın başlangıcıdır, yengeç burcu yaz mevsiminin başlangıcıdır. Takımyıldızlar ise Dünyadan bakıldığındaki görüntüleri belirli cisimlere benzetilerek isimlendirilmiştir . Vedik astroloji o zaman çizilen yani şekillere benzetilen takımyıldızları kullanmaktadır. Modern astroloji ise çizilen takımyıldızlarının şekillerini değil mevsimleri, güneşin somut hareketlerini dikkate almaktadır. Tabiki bu takımyıldızların içerisindeki yıldızların dikkate alınmayacağı anlamına gelmemektedir. Yıldızlarda dikkate alınmaktadır , örneğin bir gezegenin belirli bir yıldız üzerindeki transiti dikkate alınabilir yani dünyamızdan bakıldığında gezegen ile yıldız birarada görünebilir, bunun etkileri incelenebilir.
Sadece Dünyada değil kainatta hiçbirşey birbirinden bağımsız değildir. Kainat insan için yaratılmıştır, gezegenlerin rastgele döndüğünü yıldızların rastgele gökyüzüne dağıldığını Allahın kainatı yaratmasındaki muhteşem hikmetlerini bilen birisi söyleyemez. Günde 5 vakit ‘’İyyake n’abudu’’ derken biz ,melekleri, cinleri kainattaki canlı cansız herşeyi; bir imamın arkasındaki cemaati temsil ettiği gibi temsil etmekteyiz, kainatta hiçbirşey rastgele değildir, bizim bilgimiz yetersiz kaldığı için bir anlam veremediğimiz için bize rastgele gözükebilir, karışık bir matematik işlemine bakan matematik bilgisi hiç olmayan birisi rastgele rakamların biraraya geldiğini düşünebilir; ama matematik bilen birisi o işlemdeki mükemmel düzeni görebilir. Aynı şekilde herşeyi hakkıyla bilen rabbimiz herşeyi bilgisiyle mükemmel bir şekilde, ahenkte, düzende,sanatta yaratmaktadır; bizim bilgimiz yetersiz kalabilir anlamayabiliriz, bunun içinde bize akıl vermiştirki araştıralım ve Allahın kainatın görebildiğimiz kadarını, ulaşabildiğimiz kadarını nasıl muhteşem yarattığını görelim.
Kuzey yarımküre için ilkbaharın başlamasıyla koç burcunun başladığını söyledik, yani 21 mart ekinoksu gününde güneşin Dünyadan bakıldığında göründüğü konumdan Dünyanın Güneş etrafındaki hareketi sonucunda yine geleceği aynı konum arasındaki mesafe 12 eşit parçaya bölünmektedir, bu 12 eşit parçayı da burçlarla isimlendirmekteyiz. Neden 13 parçaya yada 15 parçaya bölünmemişte 12 parçaya bölünmüş denilebilir. Bunu da 4 Mevsim ile; öncülük,sabitlik, değişkenlik gibi hususlarla açıklayabiliriz. Dünyanın güneş etrafındaki hareketi yani kendisinin hareket etmesi sonucu oluşturduğumuz 12 burç içerisinde, diğer gezegenlerin hem kendi hareketlerine hemde Dünyanın hareketine bağlı olarak yerleştiğini görüyoruz; dolayısıyla Dünyanın kendi hareketi merkeze yerleşmektedir, burçların oluşması da gezegenlerin burçlara yerleşmesi de Dünyanın hareketine bağlı olarak olmaktadır.Bu sebeple bu yerleşimler doğrudan bizi etkilemektedir.
Baktığımızda gezegenlerin ışıkları nasıl sürekli değişen konumlarından bize geliyorsa etkileri de gelmektedir. Güneşin somut etkilerine göre irademizle nasıl hareket ediyorsak, gezegenlerin etkileriyle de irademizle hareket etmekteyiz. Yaz mevsimine girildiğinde bir çiftçinin mevsime uygun olan sebzelerden birisini seçerek ekmesi veya hiç ekmemesi gibi. Burda Güneşin yaz mevsimine (yengeç burcuna) girmesiyle oluşturduğu etkiyi görmekteyiz. Aynı şekilde gezegenlerin burçlara girmesiylede Dünyamız üzerinde, kişiler üzerinde etkiler oluşmaktadır ve bu etkiler doğrultusunda irademizle kararlar almaktayız. Kaderi güneş veya yıldızlar belirlememektedir; Güneşi, yıldızları, insanı, bütün kainatı yaratan Allahu teala belirlemektedir, yaratmaktadır. Şansı da Güneş veya yıldızlar belirlememektedir örnekte gördüğümüz gibi tarlanın iyi ürün verip vermeyeceğini, çiftçinin o gün şanslı olup olmadığını güneşin hangi burcun hangi derecesinde olduğu belirlemez, bazıları evet etkiler diyerek desteksiz iddialar ortaya atabilirler ama ıspatlayamazlar çünkü bereketi güneş değil güneşinde, çiftçininde, tarlanında, toprağında, ürününde yaratıcısı olan Allah verir. Bunuda binlerce defa ıspatlayabiliriz buda bizim gücümüz bu kadarına yetebileceği için yoksa ilk insanlardan bu yana sayısız defa ıspatlanmıştır zaten.
Doğum anımızda gökyüzünün konumuda yine burçlarda olduğu gibi 12 parçaya bölünmektedir, ve değişik ev sistemleri içerisinden astrolog tarafından seçilen uygun ev sistemi içerisine yerleşmektedir. Ev sistemleri bir başka yazının konusu olmakla birlikte kısaca ev sistemlerininde rastgele değil belirli hesaplamalarla, somut, bilimsel hesaplamalarla oluşturulduğunu hatırlatalım. Buraya kadar yazdıklarımızın mantığı hep somut şeyler üzerine kuruldu; mistik,gizemli açıklamalar içerisine girmedik. Halen anlaşılamayan tarafları mutlaka vardır, Allah daha iyi bilir, biz sadece Allahın bize öğrettiklerini biliriz.
Dediler ki: “Yücesin sen (ya Rab!). Bizim, senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen bilensin, hakîmsin”.(Bakara-32)

ASTROLOJİ

Astroloji gök cisimlerinin üzerimizdeki etkilerini inceleyen bir bilim dalıdır. Astroloji fal değildir, astrolojiyi fal sananlar astroloji adı altında falcılık yapan kişiler yüzünden bir anlamda da maalesef haklıdırlar.

Astroloji gelecekten haber vermez, sadece tahminler yürütmemize yarar. Gelecek gaybdır ve gaybıda Allahtan başkası bilemez. Astroloji bize şanslı ve şanssız günlerimizide göstermez, şans kaderle ilgili bir mevzudur ve yıldızlar kaderimizi belirlemez, yıldızlarda kaderin bir parçasıdır. Kader ayrıca detaylı bir konudur fakat kısaca Allahın yaratmasıyla takdir edip, ölçüp belirlemesiyle alakalıdır. Astroloji ve astronomi bizi hayretler içerisinde bırakan inanılmaz muhteşem bir dünyayının kapılarını bize açar. Astronomiyle ilgilenenler astrolojiyi saçmalık olarak görmüşler, astrolojiyle ilgilenenler astronomiyi içi boş bir uğraş gibi görmüşler. Ne astroloji bir saçmalıktır bunu iddia edenlere kendi hayatlarından astrolojik örnekler vererek ıspatlayabiliriz, ne de astronomi kuru, boş bir uğraştır; astronomi olmadan astrolojiden faydalanamayız, astronomideki yeni keşifler astrolojiyi doğrudan ilgilendirebilmektedir. Peki madem astroloji gelecekten haber veremez, ne zaman ne yaparsak doğru olacağı konusunda örneğin şu tarihte evlenirsek evliliğiniz uzun sürecektir gibi bize tavsiyeler vermez o zaman astroloji ne işe yarar? Astroloji öncelikle yukarıda bahsettiğim gibi bize muazzam, muhteşem bir dünyanın kapılarını açar. Yıldızların, gezegenlerin bizim hayatımızla birlikte muhteşem bir düzende bulunduğunu, bizden bağımsız olmadıklarını, rastgele dizilmemiş ve rastgele dönmüyor olduklarını bize gösterir. Astrolojiyi iyi anlayabilmek için zodyakı iyi anlayabilmek gerekir. Zodyak bizim için temel bir formüldür bir mühendisin sürekli istifade ettiği bir formül gibidir. Her zaman zodyaktan hareket ederek sonuçlara varırız.

Allah dünyayı dört mevsim olarak yaratmıştır. Bu mevsimler kendi aralarında üçe bölünmüştür. Mevsimin öncüsü yani yazdan sonra ilk yaprakların dökülmesiyle sonbaharın kendisini göstermesidir. Adeta bir ordunun gelmekte olduğunu gösteren öncü unsurları gibi. İkincisi sebattır mevsimi tam olarak yaşatan önceki mevsimi yada sonraki mevsimi arasına katmayan kendi lçinde kararlılık gösteren mevsimin ortalarıdır. Üçüncüsü değişkenliktir, artık mevsim o sabit kararlı tutumunu bırakmış yavaş yavaş değişmeye yok olmaya başlamıştır,

Belirli bir konuyla ilgili değil bütün hayatı herşeyi kapsayan bir ilimden bahsediyoruz o yüzden örnekleri okurken bu gözle bakmalıyız. Bir diğer husus Allah kuran-ı keriminde buyurduğu gibi herşeyi çift yaratmıştır. Çiftleri bile kendi aralarında çift yaratmıştır. Örneğin ateş ile hava bir çifttir su ile toprak yine kendi arasında çifttir bu iki çift yine kendi aralarında bir çift oluşturarak birbirlerini tamamlarlar. Bu şekilde zodyaktaki temel bölünümlere genel bir giriş yapmış olduk. Zodyak 12 burçtan oluşmaktadır. Kendi içinde 3’e 4’e 6’ya 2’ye yani bütün çarpanlarına bölünmektedir.3’e böldüğümüzde ateş, toprak, su, hava elementleri ortaya çıkar. 4’e böldüğümüzde öncü, sabit, değişken burçlar ortaya çıkar. 6’ya böldüğümüzde eril ve dişil burçlar ortaya çıkar. 2’ye böldüğümüzde aynı yönetici gezegene sahip ikişerli su-ateş hava-toprak gruplarına ulaşırız, böylece alakasız olan bu iki element grupları da birbirleriyle eşleşir.